25 Ağustos 2015 Salı

Maybelline Suya Dayanıklı Rimel

      Rimel konusunda en başarılı bulduğum markalardan biri Maybelline yine beni yanıltmadı. Havuza, denize girerken de kullanılabilecek, suya gerçekten dayanıklı bir rimel buldum sonunda. Her ne kadar bu yaz tatil yapma imkanım olmadıysa da önce duşta, sonra da havuzda test edip onayladım. Maybelline Lash Sensational'ın waterproof (suya dayanıklı) olan versiyonu suyun altında kesinlikle akma, bulaşma yapmadığı gibi gayet güzel hacim veriyor kirpiklere. Bir de kirpik kıvırıcı kullanmadığım halde kirpiklerimi pek güzel kıvırdı ve bütün gün de öyle kalmalarını sağladı yani inatçı, ok kirpiklilerin derdine derman olabilir duyurulur :) Yazıyı kısa ve öz tutuyorum çünkü söylenebilecek çok birşey yok işimi gördü, çok beğendim suya dayanıklılığına yüzde yüz kefil olurum. Tek olumsuz yanı ise kolay kolay temizlenmemesi. Bioderma, Garnier vs gibi Micellar su tarzı temizleyicilerle pek çıkmıyor malesef  yağ bazlı göz makyajı temizliyicilere ihtiyaç duyuyor. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sevgiler! :)











24 Ağustos 2015 Pazartesi

Roaccutane Son Durum

         Roaccutane kullanmaya başladıktan sonra bir heves her ay güncelleme yazısı yazarım diyordum ama bir sürü koşturmaca filan derken blog yazmayı bırak okumaktan bile epey koptum. Bir de açıkcası bir süre pek gelişme olmuyormuş gibi geldi bu yüzden hevesim de kırıldı. Ama şimdi benim zavallı blogum ne halde diye bir bakıyım dedim ve Roaccutane'a ilk başladığım zamanki fotoğrafımı görünce farkettim cildimin ne kadar değiştiğini. Yazıyı şurada bulabilirsiniz. Tedavim 6 ay sürdü ilacı bırakalı yaklaşık 2 ay oldu. Aktif sivilcelerimin tamamından kurtuldum yani yüzüme dokunduğumda yüzeyde hiç bir pürüz yok ama malesef sivilcelerimin yoğun olduğu bölgelerde izlerim kaldı. Neyse ki çukurlaşma filan olmadı yalnızca pigmentasyon sorunu; dolayısıyla hafif bir kat fondöten büyük ölçüde işimi görüyor. İzler için bazı tedavi yöntemleri varmış diye duydum bu konuda tavsiyeleriniz varsa da duymayı çok isterim.
       Roaccutane tedavisi doktor tavsiyesiyle başlanan ve ciddi yan etkileri olan bir tedavi. Karaciğer enzimlerini ve kolestrol seviyesini takip için her ay kan tahlili yaptırmak gerekiyor. Ciltte, saçlarda dudaklarda kuruluk, baş ağrısı, eklemlerde ağrı, gözlerde kuruluk sık rastlanan yan etkilerinden bazıları. Dolayısıyla doktor size tedavi seçeneğini sunsa bile tedavinin tüm zorluklarını düşünerek enine boyuna düşünmenizi öneririm. Ama açıkcası ben iyi ki kullanmışım diyorum. Aldığım sonuç yaşadığım sıkıntılara değdi :) Roaccutane kullandığım süre boyunca yaşadığım cilt kuruluğu sorunundan, tedavi bittikten yaklaşık 1 ay sonra kurtulabildim cildim şuan karma ve bunun kıymetini çok iyi biliyorum artık :D Cildimin son halinin fotoğrafını, tedaviye başlamadan önce ve tedavinin 1. ayında çektiğim fotoğraflarla birlikte koyuyorum. Umarım bir fikir verme açısından faydası olur. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere SEVGİLER!...


                                                 BAŞLANGIÇ- 1 AY SONRA


               


                                                   SON DURUM


           


6 Şubat 2015 Cuma

Essence rujlar

     Bugünlerde her yazıya Roaccutane kullandığım için .... diye başlıyorum. Ama gerçekten gördüğüm sivilce tedavisi cildimi çok kuruttuğundan, cilt bakımı ve makyajıma dair hemen hemen herşey değişti (roaccutane cilt bakımı ve makyajım için şuraya ) Artık o kalıcı, koyu renk rujlarım dudaklarımı hem daha çok kurutuyor hem pek de hoş durmuyor :( O yüzden nemlendirici özelliği yüksek varla yok arası renklerde ruj aradığım dönemde Essence'in rujları kurtarıcı oldu.

     Aslında 2 farklı seriye ait rujlardan bahsedeceğim ama uzun süreli dayanaklı olması gereken serinin Essence'in standart rujlarından bi farkını pek göremedim. O yüzden hepsini birlikte yazmakta sakınca görmedim.



       Rujların yapısı kremsi, yumuşacık, kolayca uygulanıyorlar. Dudakları kurutmuyorlar, rahatsızlık hissi yaratmıyorlar. İlk uygulamada pigmentasyonları çok yoğun değil ki benim durumumda bu bir avantaj ama isteyen daha yoğun uygulayarak pigmentasyonu arttırabilir tabi. Kalıcılıkları oldukça zayıf, sık sık tazelemek gerekiyor. Kokuları, eski klasik ruj kokusunu hatırlattı bana bi hoşuma gitti :)

       Elimdeki ilk ruj standart seriden 51 numara Fifth Avenue. Pırıltısı olan şeker pembe bir ruj aslında normalde elimin gideceği bir renk kesinlikle değil. Ama pigmentasyonu çok yoğun olmadığı için yüzüme kattığı hafif ışıltı hoşuma gidiyor.




       2. ruj ise long-lasting seriye ait 06- Barely there! Bu biraz nude-umsu bir renk. Bu da normalde benim tarzım bir renk olmamasına rağmen çok sevdim. Hafif mor alt tonlu olduğu için herkese hitap etmeyebilir. Ama ben bu rengi dudaklarımın kendi doğal pigmentasyonuna yakın buluyorum. Nemli bir bitişi olduğu için de ''your lips but better'' tarzı bir ruj.







       Elimdeki son ruj da yine long-lasting serisinden 07 Natural Beauty. Bu da başka bir nude-umsu renk. Pembe alt tonlu daha yumuşak bir renk olduğu için barely-there e nazaran daha büyük bir kitleye hitap edebilecek bir renk. Ben de seviyorum kullanmayı ama benim için bir tık fazla açık. Bir de bu longlasting serinin ambalajı normal seriye göre daha şık duruyor. Diğer pembiş ambalajlar biraz ergen ruju gibi duruyor utanıyorum çantadan çıkarmaya :)
           






        Bence fiyatları düşünüldüğünde, performansları çok çok başarılı rujlar. Severek kullanıyorum. Benzer beklentileri olanlara tavsiye ediyorum :)

 

25 Ocak 2015 Pazar

Roaccutane ile Cilt Bakımı ve Makyaj

     

         Roaccutane ile geçirdiğim 1 ayda neler olduğunu şu yazıda paylaştım. Bu yazıda ise cilt bakımımda ve makyajımda neler kullandığımdan bahsedeceğim. Önce birşeyi  belirtmek isterim. Doktor makyaj yapmamamı tavsiye etti. Denedim yapmamayı ama cıkss yok kendimi iyi hissetmiyorum. O yüzden yapıyorum.
       
          Temizleyici olarak Garnier Micellar suyu ve Uriage Roseliane temizleme losyonunu kullanıyorum. Garnier'le makyajımı çıkarıyorum, diğerini ise sabah ve akşam cilt temizliği için kullanıyorum. Daha önce de bahsetmiştim Uriage'ın durulanmayan bir temizleyici olmasına çok bayılmıyorum ama şimdilik idare ediyor. Bittikten sonra hassas ciltlere uygun durulanabilen başka bir temizleyici alacağım. Tavsiyeniz varsa şimdiden teşekkürü bir borç bilirim :)

       




Temizledikten sonra yüzümü Uriage'ın Hyseac Restructurant kremiyle nemlendiriyorum. Öyle zengin bir nemlendirici ki bu yüzümdeki gergin hissi hemen alıyor. Süper süper!. Göz altlarımı ise zıaja adlı hakkında çok birşey bilmediğim bu markanın göz kremiyle nemlendiriyorum. Ben bu kremden memnunum; söyleyecek çok birşeyim yok ama esas vurgulamak istediğim, göz kremi kullanmanın önemi. Çünkü Roaccutane tedavisi cilt için çok kurutucu bir süreç ve göz altlarımız hassas ve kurumaya yatkın bir bölge. Benimkiler zaten ne olsa da çizgilensem diye bahane arıyor gibiler. O yüzden erkenden kırışmamak için göz altı kremi şart. Nemlendiriciden sonra ise güneşten korunmak için Aknicare Sun'ı kullanıyorum. Yazısını şurada bulabilirsiniz. Bu arada benim makyajımda fark yarattığını düşündüğüm bir ayrıntıyı da belirteyim. Nemlendirici ve güneş koruma kremimden sonra an az bir 15 dk filan beklediğim zaman fondötenim daha güzel uygulanıyor. 





Kabuk kabuk kurayan dudaklar her Roaccutane kullananın olduğu gibi benim de başımın belası. Her gece yatmadan önce yoğun bakım yapmaya çalışıyorum. Bunun için Nuxe Reve de Miel ve Blistex Medplus kullanıyorum. Blistex'in nemlendirmesi tek başına yetmiyor ama verdiği rahatlatma hissini seviyorum. Eğer dudaklarım yarıldıysa ya da ekstra bir kuruluk olduysa doktorun tavsiye ettiği Hametan Pomadı kullanıyorum bu da Roaccutane kullananların muhakkak bulundurması gerektiğini düşündüğüm bir ürün. Blistex Sensitive ve Nivea Fruity Shine Vişneliyi de gündüz yanımda bulunduruyorum. Yarım saatte bir filan dudaklarımı nemlendiriyorum. Bir de artık malesef çok fazla ruj kullanamadığım için Nivea hiç değilse birazcık renk vermesi açısıdan işimi görüyor. Her sabah diş fırçasıyla dudaklarıma peeling yapmayı da ihmal etmiyorum ki kabuklarımdan arınayım :)




Eğer cildinizde bu kadar ciddi bir kuruluk sorunu varsa, makyajda pürtük pürtük görüntü en büyük problem. O yüzden haftada 2 ya da ihtiyaca göre 3 kere nem maskesi yapıyorum ve banyoda cildimi keselemek suretiyle ölü deriden kurtulmaya çalışıyorum. ''Manyak mısın bu kadar hassas cilt keselenir mi?'' demeyin. Mecburum. Ama çok bastırmadan ve kısa süreli yapıyorum. Nem maskesi olarak da Nivea'nın ballı nem maskesini kullanıyorum. 






     Son olarak da makyaj aşamasında kullandığım ürünleri yalnızca Roaccutane kullananlara değil tüm kuru ciltlilere tavsiye ediyorum. Fondöten olarak Bourjois Health Mix Serum 52 numarayı kullanıyorum. Kolay dağılıyor, kuru yerleri vurgulamıyor, sağlıklı bir görüntü veriyor. BA-YI-LI-YO-RUM! Sivilcelerimi kapatmıyorum ama yüzümün merkezini ve göz altlarımı aydınlatmak için Maybelline instant anti-age eraser kullanıyorum. yazısını okumak için şuraya buyurun En son da makyajımı Make up Forever Hd Pudrayla sabitliyorum.




   



   Roaccutane kullanmış olanlar ya da hala kullananlar siz neler kullanıyorsunuz. Paylaşma istediğiniz tavsiyeleriniz var mı? Bir sonraki yazıda görüşmek üzere SEVGİLER!...

Roaccutane'la Bir Ay

       Roaccutane tedavisinde 1 ayımı doldurdum yey! Bu tedavi süresince her ay kan tahlili yaptırıp karaciğer enzimlerini ve kolestrol seviyesini kontrol ettirmek gerekiyor. Haftaiçi testimi yaptırıp doktora gösterdim. Herşey normal çıktığı için aldığım günlük doz 30 mg dan 40 mg'a yükseltildi.

       Geçtiğimiz bir ayda ne süreçlerden geçtim, ne gibi yan etkileri tecrübe ettim paylaşmak istedim.
       İlk hafta çok ciddi olmasa da 3.günden itibaren filan cildim kurumaya başladı. O yüzden tedaviye başlar başlamaz doktorun önerdiği kuru ciltler için olan ürünleri kullanmanızı öneriyorum.  Göz kuruluğu herkeste olmuyormuş galiba ama bende hiç ummadığım bir anda oldu, o yüzden göz damlası almayı da düşünebilirsiniz.

       2. ve 3. haftalarda yüzümün normalde sorunlu olmayan alın elmacık kemiği  gibi yerlerinde minik minik sivilcemsi kabarcıklar oldu ve özellikle çene ve ağız çevremde daha büyük iltihaplı sivilceler çıktı. Siyah noktalarım gittikçe belirginleşti. Adeta gözeneklerimden yükselen dikenimsi şeyler vardı burnumda . Daha önce tecrübelilerden duyduğum ve okuduğum kadarıyla, bu görüntünün siyah noktaların yavaş yavaş döküleceği anlamına geldiğini biliyordum o yüzden çok dert etmedim.

      4. haftada hafiften bir iyileşme sürecine girdiğimi hissetmeye başladım. Tabi ki büyük bir değişiklik yok ama siyah noktalarım çok çok azaldı. Sivilcelerin de sayısı değişmediyse de çoğu aktif gözükmüyor. Renkleri soldu, küçüldüler. Tabi cildim gittikçe daha da kuruyor. Dudaklarımı devamlı nemlendirmezsem muhakkak ertesi gün dudağımda bir yarıkla uyanıyorum. Cildim kırmızı, gergin ve  özellikle burun çevremde kabuk kabuk oluyor. Bu yazıyı çok uzamaması açısından yalnızca deneyimlediklerime ayırdım. Roaccutane'la makyaj ve cilt bakımı için başka bir yazı yazdım. şurada bulabilirsiniz . Fotoğraflarım pek hoş değil farkındayım ama ben bu tarz yazılar okuduğum zaman eğer fotoğraf varsa, yazıdaki herşey daha anlamlı geliyor. Sevgiler!..


                                                 


                                                                                                 


-----=   BUGÜN










-----=  1 AY ÖNCE

                                                                                 


21 Ocak 2015 Çarşamba

FOTD- DOĞAL TONLARDA MAKYAJ


Aslında biraz çekiniyorum günün makyajı fotoğrafları koymaya ama bugün paylaşasım geldi :)




Fondöten: Bourjois Healthy Mix (tık tık)
   Concealer : Maybelline The Eraser (tık tık)
   Pudra : Make up forever HD pudra (tık tık)
                                       Göz Makyajı: The Balm-BALMJOVI (iron maid-in ve rem) (tık tık)
      Allık ve aydınlatıcı : The Balm-BALMJOVİ 
Dudak : Nivea kirazlı lipbalm                 
Rimel: Maybelline the Rocket                
           

 ,             

         




19 Ocak 2015 Pazartesi

Rimmel London Scandaleyes Maskara by Kate Moss

       Favori Maybelline rimellerim  köşede duradursun bilinmedik rimel diyarlarına keşfe çıktım :) Rimmel London'ın birçok ürününü seviyorum o yüzden Kate Moss serisinin scandaleyes adlı bu rimeli de denemek için iyi bir aday gibi göründü.
       
        Kirpikleri uzatmakla ilgili pek bi katkısı yok ama günlük kullanımda memnun edebilecek doğal bi dolgunluk veriyor. Takma kirpiğimsi, dramatik, upuzun, hacimli kirpik sevenler (ben:)) bu rimele pek bayılmayacaktır. Dolayısıyla benim de hayallerimin rimeli filan değil ama günlük kullanımda gideri var :)
     
        Fırçasının enteresan bir şekli var. Sanırım dış taraftaki kirpikleri daha çok açması hedeflenmiş. Ben açıkçası bir yararını göremedim. Kıvamı ne çok kuru, ne çok sıvı bence ideal..

       Ben de akma, dökülme yapmadı. Ammaa eğer ağlama, terleme vs suyla temas ihtimaliniz varsa dikkat edin derim. Zaten suya dayanıklılık iddiası yok ama suyu daha karşıdan görünce yanaklarımdan sicim sicim akmaya başlaması da enteresandı doğrusu :) Tabi başka açıdan düşünürsek bu da makyajı temizlerken kolaylık sağlıyor. Hergün gözümü kazımama gerek kalmaması da hoş bir değişiklik oldu.

Bendeki ürünün ambalajına etiket yapıştırmışlar, çıkarırken temizleyemedim. Görüntü kirliliği olmaması açısından ilk resim internetten alıntıdır.







Yabancı dizi- Shameless

    Shameless benim gibi yabancı dizi izlemeyi sevip, farklı birşey arayanların ilgileneceğini düşündüğüm bir dizi. Ama baştan uyarayım 18 yaşından küçükseniz, küfürlü konuşmalar, müstehcen sahneler sizi rahatsız ediyorsa bu dizi size göre değil.
     Aslında Amerikan bir ailenin hayatını izliyoruz dizide. Ama bu öyle anne Jennifer'ın baba Mike'ı duďağından öperek işe uğurladığı bir aile değil. Alkolik bir baba, zaman zaman dizide boy gösterse de genelde pek ortalarda olmayan manik-depresif bir anne ve birbirinden enteresan 6 çocuk! Suç işlemenin, uyuşturucunun gayet sıradan kabul edildiği bu ilginç mahallede çocuklar el yordamıyda hayatta kalmaya çalışıyor.
       En büyük abla Fiona biraz anne rolü üstlenmiş olsa da, sorumluluk öylesine büyük ki çocukların hayatında herşey dermeçatma. Bu tablo kulağa ne kadar dramatik geliyor değil mi? Türk senaristlere 10 sezon bol ağlamaklı dizi konusu vallahi. Ama Shameless tam tersine gayet eğlenceli ve aksiyonu bol bir dizi. Diziyi bana sevdiren de bu sanırım.
        Cocuklarin hayatına her giren macerasını da birlikte getiriyor , diziye yeni bir pencere açıyor. Hele Fiona'nın aşk hayatından epey malzeme çıkıyor. Pek  çok yan karakterin karikatürize bir ucubelikte olması hikayeyi  ilginçleştirmiş.
        Dizinin şuan 5. sezonu oynuyor. Benim ve arkadaslarımın bunca sezon sıkılmadan izlediğimiz nadir dizilerden. BU tarzda dizi arayanlara tavsiye ediler.Sevgiler!...


Haftanın Manikürü

Haftaya eğlenceli bu manikürle, keyifli başladım. Herkese çok güzel bir hafta diliyorum...        
   

15 Ocak 2015 Perşembe

AKNICARE GÜNEŞ KREMİ

       Yaz-kış cildimizi güneşten korumamız gerektiği hep söylenir ama ben açıkcası kışları spfli fondöten ya da nemlendirici kullanmıyorsam güneş için özel bir ürün kullanmayı ihmal ediyordum. Bunda biraz da istediğim gibi  bir güneş kremi bulamamamın  etkisi vardı. Sivilce sorunum olduğundan yağsız güneş kremlerini deniyordum onlar da makyajın altında pütürlü bir görüntü oluşturuyordu. Neyse sonunda pütür yapmayan güneş kremimi buldum.

        An itibariyle roaccutane kullandığımdan ( yazısı için tık tık ) ve cildim güneşe normalden çok daha hassas olduğundan  hergün düzenli güneş kremi kullanıyorum. Aknicare sun adlı bu ürünü eczanedeki güzellik uzmanı tavsiye etmişti. Dediğine göre sivilceli ciltler için SPF 30 idealmiş.

        Çok hafif, su gibi bir yapısı var. Kolaycacık dağılıyor. Makyaj altı için ideal hiçbir sorun yaratmıyor. Hatta cildimin gün içinde yağlanmasını önlemek konusunda katkısı olduğundan şüpheleniyorum :)

        Benim kurtarıcım oldu. Cildi sivilceli olup yüzü için uygun güneş kremi bulamayanlar bir şans vermelisiniz bence. SEVGİLER...




     
     

   

12 Ocak 2015 Pazartesi

Aykut Oğut - Keşke Kadın Olsam

                Aykut Oğut'un Evrenden Torpilim Var adlı kitabı abartısız söylüyorum hayata bakış açımı değiştirmişti. Pozitif düşünme, kişisel gelişim adına birşeyler okumayı sevenler okumadıysanız şiddetle tavsiye ediyorum. (Ki ben kisisel gelisim kitaplarını sevmem)
                O yüzden yeni kitabının çıktığını duyunca hemen okumak istedim. Bir "evrenden torpilim var" değil ama kısa, keyifli bir kitap ve bazı konularda kafa yormamı sağladığı da kesin.
                Aykut abi bu kitapta biz kadınlara güçlüsünüz, gücünüzün farkına varın diye adeta haykırmış. Kadın-erkek eşitliği mücadelesinin anlamsız olduğundan, çünkü kadının zaten üstün olduğundan söz etmiş bolca. Kitabın tamamında annesinden ve eşinden örnekler vermiş ve onların doğru yerde gösterdiği gücün kendisine kadına saygı duymayı nasıl aşama aşama öğrettiğini anlatmış sevimli itiraflarla. Ki bence olayı böyle kişiselleştirmesi kitabi daha sıcak, okunması zevkli hale getirmiş.
                 Bazı yerlerde kadınlar şöyle üstündür, böyle kutsaldır gibi söylemleri biraz abartılı geldi aslında ama kadın olmanın böylesine zor olduğu, dezavantaj sayıldığı bu dünyada hele ki ülkemizde , kadının gücünü ne kadar vurgulasak az heralde.
                 Sosyal hayatta ve ilişkilerde kendi kendimizi geri plana ittiğimizi çarpıcı örnekler vererek göstermiş. Ben bile bu konuda çok hassas biri olduğum halde zaman zaman kendimle nasıl çeliştiğimi farkettim. Hele ki eğitimli, bilgili, görgülü arkadaşlarımdan dahi öyle şeyler duyuyorum ki bazen kadın-erkek ilişkilerine bakışlarına dair. Bu kitabı okuduktan sonra hepsine hediye edip özümseyene kadar defalarca okumalarını sağlamak istiyorum.
                Uzun lafın kısası, kendimize ait değerlerin kıymetini bilip, hakettiğimiz saygıyı talep etmemiz ve aksini düsünenlerin bizi haketmediğini anlamamız gerektiği ele alınmış kitapta. Ben sevdim keyifle okudum. Ilgilenenlere tavsiye edilir. Sevgiler!...




11 Ocak 2015 Pazar

Golden Rose Velvet Matte Ruj

           Daha önceden yazılarımı okumuş olanlarınız dudak ürünlerinde koyu renkleri tercih ettiğimi hatırlayacaktır belki. Ama yakın zamana kadar istediğim tonda bir bordo bulamamıştım. kahverengilik ya da turunculuk barındıran sıcak tonlu bir bordo istemedim çünkü hem bana pek yakışmıyor hem dişleri sarı göstermeleri beni çıldırtıyor! Neyse istediğim tarzda mavi alt tonlu soğuk bordoyu Golden Rose'un denemek istediğim Velvet Matte adlı serisinde buldum.
           
           Rengin tam istediğim gibi olmasının yanı sıra rujun kalitesi de bence fiyatının çok üstünde. Adına yakışır şekilde kadıfemsi, mat bir bitişi var. Kalıcılığı çok çok etkileyici. Makyaj temizleyiciyle bile biraz uğraştırıyor. Ben benimkinin kapakla ezip bozdum :( ama şekli çok zekice yapılmış uygulamayı kolaylaştırıyor

           En ideal görüntüyü elde etmek açışından, dudaklara peeling yapılmış ve nemlendirilmiş olmalı diye düşünüyorum zira yapısı biraz sert. Ama pigmentasyonu çok başarılı. Mat ruj severler denemediyseniz bir şans verin derim...









10 Ocak 2015 Cumartesi

ROACCUTANE ...

 
           Ergenliğimde T bölgemde tektük çıkan sivilcelerden pek mutlu olmasam da, hiçbir zaman çok yoğun bir sivilce problemim olmamıştı. Meğer halime şükretmeliymişim. Akne sorununun ne demek olduğunu esas 21-22 yaşlarımda çene ve yanaklarım komple sivilceyle kaplanınca anladım. Doktorlara, gittim topikal birçok ilaç, kozmetik ve dermokozmetik markalarının sivilce için olan serilerinden birçok ürün denedim. Bazen ufak gelişmeler yaşadıysam da kalıcı olmadığı gibi durum gittikçe kötüleşti. O yüzden bu kez dermatoloğa giderken muhtemelen Roaccutane'a başlatacağını bilerek gittim. Ciddi yan etkileri olduğundan ilaca başlamadan önce ve kullanırken her ay tahliller yaparak, kan değerlerini kontrol altında tutmak gerekiyor. Ben de tahlillerimi yaptırdım ve roaccutane maceram başladı...
             30 mg ile 2. haftamı bitirdim. Cildim ve dudaklarım 3. günden başlayarak ve gittikçe artarak kuruyor. Eskiden kullandığım sivilceli ciltler için olan temizleme jeli, peeling vs ne varsa hepsini kullanmayı bıraktım. Doktorun tavsiye ettiği az sonra detaylı bahsedeceğim ürünleri kullanmaya başladım. dudaklarımı saatte bir filan nemlendirmem gerekiyor.Devamlı ağzım kuruyor. Çok susuyorum ki bu ilacı kullanırken bol su içmek özellikle dikkat edilmesi gerek bir mevzuu zaten. 

               Cildim güneşte birazcık fazla kalmışım gibi pembe, gergin ve hassas. İlk hafta sivilcelerimin durumunda olumlu ya da olumsuz bir değişim olmamıştı. Ama 2. hafta her sabah yeni sivilcelerle uyandım ve son birkaç gündür siyah noktalarım acayip belirginleşti. Doktorumun, iyileşmeden önce biraz kötüleşme olabilir dediği süreç bu sanırım. Ne kadar sürecek bilmiyorum...

                 İlk ayın sonunda tahlillerde bir sıkıntı olmazsa 40 mg a yükseltilecek doz. Toplam tedavi süresini de 6 ay olarak öngördü. Ama henüz kesin değil. Yaptığım araştırmalar esnasında insanların bu tedavi sonrasında yaşadığı değişimi gördükçe çok heyecanlandım ama her bünyenin her ilaca tepkisi aynı değil. Dolayısıyla benim Roaccutane maceram nasıl geçecek bilmiyorum ama blogda belirli aralıklarla son durum yazıları yazmayı düşünüyorum :)

                 Doktorum bana Uriage markasından ürünler tavsiye etti sanırım her doktoruna anlaşmalı olduğu firma farklıdır.

                   1. Uriage Roseliane temizleme losyonu

         Hayatımda ilk defa durulanmayan bir yüz temizleme ürünü kullanıyorum sanırsam. Açıkcası pek de rahat hissetmiyorum kendimi. Roaccutane kullanmış olanlarınız bana aşırı hassas cilde uygun yıkanan bir temizleme jeli tavsiye ederse çok makbule geçer. Temizlemesini çok etkili bulmadığım bu ürünün, bence fiyatı kendinden büyük kalmış. Bitince tekrar alacağımı düşünmüyorum. Bu konuda araştırmalarım sürüyor...


                   2. Uriage Hyseac Restructant

          İşte bu nemlendirici gerçekten tavsiye edilmeyi hakediyor. Çok zengin, yoğun bir yapısı var, uyguladığımda yüzümdeki gergin, rahatsız hissi alıyor. Bu deli, karlı Sofya kışında bile cildimi hatırı sayılır bir zaman nemli kalmasını sağlıyor. Bu ürünü uyguladıktan sonra 10-15 dk bekleyip makyajımı öyle yapıyorum. Pütürlü roaccutane cildi görüntüsünü minimuma indiriyor.






3. Dudak Bakımı.

Gece yatarken ve sabah kalktığımda blistex medplus ve Nuxe'un lip balmını üstüste uyguluyorum. Gün içinde de çantamda hangi lip balm varsa tekrar tekrar tazeliyorum. Sanırım dudak kuruluğu beni çok uğraştıracak ama şimdilik bu yöntemle idare etmeye çalışıyorum





         Henüz yolun başındayım, tecrübeliler tavsiyelerini paylaşırsa çok mutlu olurum ben de tecrübe edindikçe roaccuane maceramı paylaşmaya devam edeceğim. Sevgiler!...
           
               

         
         

2014'ün 14 FAVORISI (Güzellik Ürünleri)

      Öncelikle herkese mutlu yıllar diliyorum. Umuyorum önümüzdeki sene bugün "ne güzel yıldı be" dedirtecek bir yıl olur. Neden bilmiyorum ama 2015'e dair umutluyum :)

      2014 favorileri yazmaya çalışırken kategorileme konusunda zorlanıyordum. Yabancı bir     youtuberda bu 14 favori videosunu görünce fikir hoşuma gitti esinlendim.

                             1. Make up Forever HD Fondöten

Bu fondöteni 2013 ün sonunda kullanmaya başladım. 2014 boyunca başka fondötenler de kullansam da, daha özenli bir makyaj yapmak istediğimde genelde ilk tercihim oldu. Deli miyim neyim niye blogda yorum yazısı yazmamışım bilmiyorum. Ama kısaca özetlersem, daha çok yağlı ciltlere uygun, kalıcılığı çok başarılı bir fondöten. Yoğun kapatıcılığına rağmen maske gibi durmuyor, aşırı mat değil. Cildiniz çok kuruysa ve daha hafif  varla yok arası bir fondöten istiyorsanız aradığınız bu olmayabilir ama yağlı ve karma ciltler için çok başarılı. Bendeki bitti :( tekrar almıyorum çünkü roaccutane'a başladım. Ama çılgın sivilce sendromundan muzdarip olmasam kesinlikle alırdım. ( ( (Elimdeki ürün bittiğinden temsili bir resim paylaşıyorum)





                                      2. Make up Forever HD Pudra

Ayy biraz MUFE reklamı yapmış gibi oluyorum ama öyle bir firmanın benim gariban blogumdan haberi bile olmayacağını tahmin etmek pek zor değil sanırsam :) Bu pudra geçen sene de favorimdi. Her makyajımı bunla sabitliyorum. Flashlı fotoğraf çekileceğiniz günlere dikkat! Eğer iyi dağıtılmamışsa beyaz yansımaya sebep oluyor. Ama onun dışında hicbir şikayetim yok.

 


                                    3. Mac Prolongwear Concealer                                                          
Yılın 2. yarısında sivilcelerimi kapatmak icin deli gibi uğraşmayı bıraktım. Ama daha pürüzsüze bir görüntü istediğim makyajlarda çok ekmeğini yedim bu bebeğin. Kapatıcılığı çok çok başarılı.Kalıcılığı tartışılmaz. Iyi nemlendirilmiş ciltte kurutma sorunu yaşatmıyor. Severek kullandım bitirdim. Yenisini almamışsam da yılın favori ürünleri arasına girmeyi haketti




4. Maybelline The Eraser Concealer

Bu ürünü uzun süredir göz altlarım icin kullanıyordum. Ama bu sene daha farklı bir kullanım yöntemi gelistirdim ki bence makyajımda epey fark yarattı. Bu ürünü artık tüm yüzümün merkezini aydınlatmak için kullanıyorum. Anlımın orta kısmı, göz altlarımdan burnuma doğru bir üçgen, burun kemiğim ve ağız çevrem aydınlık olduğunda, cildimin sorunlu olduğu yanaklarım geri planda kalıyor. Bahsettiğim bölgelerdeki pigmentasyonu kapatmak konusunda çok başarılı. Mükemmel dağılıyor. Hafif yapısından dolayı biraz çizgilere dolma durumu olabiliyor ama beni çok rahatsız etmiyor.





    5. Garnier Perfect Blur Primer         
                                                              
Benefit porefessional da kullanmış biri olarak bu ürünü favorilerime koymam belki biraz tuhaf oldu. Ama herkesin yere göğe sığdıramadığı Benefit primerın gözeneklerimin görünümünde bu ürün kadar fark yarattığını düsünmüyorum. Makyajın kalıcılığını arttırcak bir baz arıyorsanız beklentinizi karşılamayabilir. Ama gözenekler ve çizgiler konusunda şahaneler yaratıyor. Şiddetle tavsiye edilir...




                               6. Real Techniques Expert Face Brush

     Artık duymayan kalmadı zaten. Muhteşem bir fırça. Fondöten uygulamayı çok kolaylaştırıyor. Ailecek bayılıyoruz. Kesinlikle favori!




                                   7.Nyx Allıklar

        Kendileriyle tanışalı çok olmadı ama pigmentasyonları, kolay dağıtılmaları, kalıcılıklarıyla kolaycacık favoriler listesine yerleştiler.



 
                                   8. Loreal Super Liner

       Bu sene likit eyeliner olayı epey uğraştırdı beni. Fırça olanları uygulamayı pek beceremediğimden keçe uçlu kullanıyorum. Onların da birkaç kullanımdan sonra kuruması çok sinir bozucu. En nihayet aradığımı buldum sanırım. Tam istediğim gibi parlak bir siyah, kalıcılığı süper ve epeydir elimde ve hala kurumadı. E daha ne olsun :)




                                          9. Maybelline The Rocket Maskara

 Geçen sene Maybelline The Falsies'i seçmiştim favorim olarak ama  bu sene ne kullanırsam kullanayım hep The Rocket'e geri döndüm. Benefit they're real, Clinique High İmpact, Avon supershock, Bourjois Twist up the volume bu sene kullanıp beğendiğim rimellerden olsa da hiçbiri bunun yerini tutamadı. Zevkim ucuzsa demek :) Bu arada aslında Bourjois biraz kuruduğu zaman muhteşem olmuştu. Ama kullanmak için 1 aydan fazla bekleyeceğim bir rimeli de favori listeme koyamam yani





                                               10.Bourjois Rouge Edition Velvet

               Sıvı ruj formatında deneyip en sevdiğim ürün bu oldu sanırım. Uygulaması kolay, kalıcılığı süper, pigmentasyon şahane! İlk uygulandığında parlakmış gibi dursa da kısa sürede matlaşıyor ve uzun süre öyle kalıyor. Resimdeki rengi 02 frambourjoise ama başka tonları da dilek listemde :)



                                  11. Maybelline Color Drama Jumbo Dudak Kalemi

               Açıkcası çok dudak kalemi kullanma alışkanlığım yok. Ama uygun fiyatlı görünce denemek için almıştım. İyi ki almışım. Ne kadar kullanışlı bir ürün yahu! Mat bitiş istersem tek başına kullanıyorum ya da üstünden glossla. Kalıcılığı ve pigmentasyonu çok etkileyici. yumuşacık, uygulaması kolay. Senenin sonlarına doğru keşfettiğim bir ürün olsa da kesinlikle favori!




                                      12. Flormar Ojeler
   
            Şunu belirteyim benim parmağımda oje durmuyor arkadaş. Çok çabuk çıkıyor. Pahalı ojeler, top coatlar filan hiç bana mısın demedi. Demiyorum ki hiçbir oje kalıcılı değil, flormarlar kalıcı ama fiyatla oranlarsak ben kalıcılıklarından memnunum. Pigmentasyonları da oldukça iyi. Yeni yıl kararlarımdan biri artık hep Flormar oje almak :)




                                         13. Avene Cleanance Temizleme Jeli

              Roaccutane kullanmaya başladığım için artık cilt bakım rutinim tamamen değişti. Ama sivilceye yatkın sorunlu ciltler için çok güzel bir temizleme jeli. Benimki gibi ciddi bir sivilce sorununu çözmedi elbette ama cildi yağlı olup arada çıkan birkaç sivilceyi engellemek isteyenlerin sevebileceği bir ürün. Cildi irrite etmeden, güzel temizliyor. Severek kullanmışidim.(ürünü artık kullanmadığım için resim google görsellerden alınmıştır)

                                                       



                                       14. La Roche Posay Effaclar Duo

                  Yine eski cilt bakımıma ait bir ürün ama tekrar tekrar aldığım nadir nemlendiricilerden. Cilt dokusunu düzelttiği söyleniyor, Ben çok önemli bir değişim farketmediysem de yağlı ya da karma sorunlu ciltler için süper bir nemlendirici. 2015 yılında veda etmek zorunda kaldıysam da 2014 için kesinlikle favoridir :) (Resim yukarıda belirttiğim sebepten başka kaynaktan alıntıdır)