29 Ocak 2016 Cuma

Garnier Kusursuz Makyaj Temizleme Suyu

      Malumunuz bu makyaj temizleme suyu furyası Bioderma H20 ile başlamıştı hala onun kullandıklarım içinde en iyisi olduğunu düşünüyorum. Ancak dermokozmetik ve kozmetik birçok diğer markanın ürettiği muadiller arasında Bioderma'a en yakın bulduğum ve hatta uygun fiyatı sayesinde benim için Biodermadan bi tık öne geçen ürün Garnier'in kusursuz makyaj temizleme suyu oldu.
   


     Yüz makyajımı temizleme performansından son derece memnunum. Göz makyajında da fena değil diyebilirim ama ben çok sık suya dayanıklı ürün kullandığım için göz için ayrı bir temizleyiciye ihtiyaç duyuyorum.




    Yüzümde yanma, kızarıklık gibi herhangi bir soruna sebep olmuyor. Cildimi kurutmuyor ya da yağlı bir his bırakmıyor. Daha da önemlisi gözüm için kullandığımda gözlerimde yanma yapmıyor.

     400 ml lik bereketli bir ürün. Uzun süre idare ediyor beni. Hele ki indirim zamanlarında yakalandığında çok uygun fiyata oldukça kullanışlı bir ürün almak adına mantıklı bir seçim olduğunu düşünüyorum. Severek kullanıyorum. Elimdeki 2. şişe tekrar da almayı düşünüyorum. Gönül rahatlığıyla tavsiye ederim :)

28 Ocak 2016 Perşembe

Kiko Smart Ruj

          Bugün bir arkadaşımın İtalya'dan hediye getirdiği Kiko markasına ait smart serisinden bir rujdan bahsedeceğim. Bendeki rengi 914 Amaranth. Çok koyu olmayan bir vişne çürüğü-mor tonu. Malum bu aralar mor ruj moda ama bu çok koyu ve mat olmadığından açık tenliler ve koyu renk rujlardan korkanlar için daha kullanılabilir bence.

                                 


          Pırıl pırıl olmasa da saten denebilecek bir bitişi var. Yumuşak yapılı, kremsi bir ruj. Sürümü kolay, dudakta rahatsız bir his yaratmıyor. Dudaklarım kuru olmasına rağmen kusurları vurgulamayıp kapatması da beni mutlu etti. Pigmentasyonu da oldukça başarılı tek katta istediğim sonucu elde edebiliyorum.

not: ne yaptıysam olmadı fotoda kırmızı çıktı ama gerçek hayatta mor valla billa :)

          Dünyanın en kalıcı ruju değil ama kalıcılığı tatmin edici düzeyde ki ben mezuniyette bu ruju kullandım yemek de yediğim halde sinir bozucu bir sıklıkta ruj tazelemeye ihtiyaç duymadım.

          Daha önce Kiko markasına ait bir ürün kullanmamıştım. Bu ruju çok sevdim dahasını da denemek istiyorum şimdi.

       

         
             

25 Ocak 2016 Pazartesi

Neutrogena Pembe Greyfurt Günlük Peeling Jel ve Yağsız Nemlendirici

         Neutrogena'nın bu pembe greyfurt serisi epey bilindik. Yerli yabanci birçok youtuberdan duymuşluğum var. Günlük kullanılabilecek bir peeling  ararken şans vermek istedim almışken de hadi nemlendiricisiyle birlikte olsun dedim.


       



         Belki bazılarının hoşuna gidebilir ama ben bu ürünlerin kokusunu hiç beğenmedim. Nemlendiriciyi uyguladıktan sonra da bayağı bi zaman kokuyu almaya devam ediyorum içimi bayıyor!

        Kokusunu saymazsak peeling jeli severek kullanıyorum. Verdiği temizlik hissi, cildimi aydınlatması hoşuma gidiyor. İçindeki minik partiküller gereğinden fazla büyük değil ve yıkama esnasında ideal sürede eriyorlar bence o yüzden günlük kullanım için uygun hassasiyette olduğunu düşünüyorum. Çok bayılmadığım tek yönü, uygulama sonrası cildimde kuruluk hissi yaratıyor oluşu.
     
         Bu noktada da işte konu nemlendiricinin yetersizliğine geliyor. Yağsız olması iyi hoş eyvallah da hiç nem verdiğini hissetmiyorum ben yahu. Hüüüüp diye emiyor cildim ama pek bişi yapmıyor sanki Çok yağlı ciltlilerin memnun kalabileceği bir ürün olabilir. Ama satın almadan koklayınız zira ben gerçekten nefret ettim kokusundan.

        Toparlarsam ben peeling jeli beğendim ama nemlendiriciyi sevemedim malesef. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere sevgiler!..


     

23 Ocak 2016 Cumartesi

Dove Pure Care Dry Oil Saç Maskesi

  Zaten kuru olan saçlarım bolca düzleştirici, maşaya maruz kalınca bir de boyalı olunca saç maskesi, krem gibi onarıcı ürün arayışım hiç sona ermiyor. Hele ki kış ayları saçlarım neeem neeem diye inlerken Dove'un bu dry oil serisi ilgimi çekti.




   Badem, Hindistan Cevizi, ve Afrika Macademia yağları içeren bu ürün saçlarımızı yumuşacık yapmayı ve ışıltı vermeyi vaad ediyor.




    En başta kokusuna bayıldım! Duştan çıktıktan sonra hem banyoda hem saçımda kalıyor kokusu çok hoş. Saçımı yıkadıktan sonra bolca bir miktarı, uçlara daha yoğun olmak üzere saçıma uyguluyorum. Talimatlarda 3-5 dk yazıyor ama ben oyalanabildiğim kadar oyalanıyorum. Zaten daha durularken saçımın yumuşadığını, karışıklığının çözüldüğünü farkediyorum. Boyalı saçlı olanlar bilir düzgün bir krem ya da maske kullanmazsanız duş sonrası saç tarama işlemi işkenceye dönüşebiliyor. Bu maske o açıdan oldukça rahatlatıcı. Saçımın genel durumunda da olumlu bir etkisi olduğunu söyleyebilirim.
 
     Kategorisinde kullandığın en en iyi ürün değil sanırım John Frieda'nın kırmızı serisinin maskesini daha çok beğenmiştim. Ama fiyatından, performansından oldukça memnun kaldım  serinin diğer ürünlerini de denemek için merak uyandırdı bende. Siz denemiş miydiniz? Hangisini en çok beğendiniz?
 

21 Ocak 2016 Perşembe

Kendi Spor Koçun Olmak

               Üniversite dönemimin neredeyse tamamını kilo vermeyi isteyerek geçirdim sanırım. Şuanda da istediğim kiloda olduğumu söyleyemem ama 38 bedene inmeyi başarabilmiş, düzenli sayılabilecek sıklıkta spor yapan biri olarak kendimi iyi hissediyorum. Spor yapmak için Fitness salonlarına, aerobik, zumba vs gruplarına katılmışlığımda oldu ama farkettim ki o fitness salonlarındaki aletlerde benim canım sıkılıyor arkadaş. Evde spor yapmak hem maddi bir yükü olmadığından, hem de canımın istediği saatte üstüme rahat birşeyler geçirerek yapabilme özgürlüğü sebebiyle bana çok cazip geliyor.

               Ben evde egzersiz yapmak için çeşitli youtube videolarından yararlanıyorum. Bu yazıda da böyle bir arayış içinde olup yüzlerce video içinden seçim yapmakta zorlananlar için tercih ettiğim bazılarından bahsetmek istedim. Hiçbir spor malzemenizin olmamasını egzersiz yapmamak için bahane etmeyin lütfen ama nelere ihtiyacım olur derseniz, evde kullanabileceğiniz rahat bir çift spor ayakkabı, yer hareketleri için bir yoga matı, bir çift dumbbell ki başlangıçta 1.5 ltlik su şişeleri de iş görür.

              Son senelerde önerilen egzersiz yöntemleriyle ilgili önemli gelişmeler oldu. Saatlerce koşu bandında terlemenin, hergün 2 saat cardio çalışması yapmanın pek de akıllıca olmadığı ispat edildi. Bunun yerine HIIT (high intensity interval training) adı verilen kısa süreli ama çok daha yoğun etkili yöntem bu işin uzmanları tarafından öneriliyor. Üstelik bu yöntemle egzersiz sonrası 48 saat daha fazla kalori yakıyormuşuz. Bir de artık kadın milleti ağırlık kaldırmasın, güç çalışması yapmasın mazallah kas olur yanılgısı da son bulmuş durumda. Ağırlık kaldırmak derken haydi kızlar kapın halterlerinizi kızlar demiyorum. Kendi ağırlığımızı kullanarak çalışabileceğimiz birçok güç egzersizi hareketi var. Son 10 yılın belki de en popüler spor dalı pilatesin temeli de bu prensibe dayanır zaten. Bunların dışında da bölgesel, bazı özel kas gruplarına yönelik egzersizler de var ama bunların tek başına yapıldığında bir yararı yok. Yani günde 500 mekik çekiyorum neden göbek erimiyor diyorsanız işte bu yüzden.

              Tüm bu saydıklarımı bir videoda toplayıp, kısa ve oldukça etkili egzersizler hazırlayan bir isim Jillian Michaels. Ay ben hergün acaba ne yapsam diye düşünmek istemiyorum açıp hergün 30 dklık videomu yapayım konu kapansın diyorsanız. Jillian Michaels'ın 30 day shred videolarını önerebilirim. 3 farklı seviyesi olan program 30 gün sürüyor. Aşamaların her biri 10ar gün. Egzersiz yapmaya yabancıysanız ya da uzun bir ara verdiyseniz, ilk 5 dk.da pes etmek isteyebilirsiniz ama kendinize bir şans verin lütfen  yapabildiğiniz kadar yapın  videoyu kapatmayın yeter. İlk birkaç günde ne kadar yol katettiğinizi görünce şaşıracaksınız.



            Hiit, güç çalışması, farklı kas grupları için egzersizleri kombinleyen bir diğer youtube sayfası Fitness Blender. Bunlar karı koca fitness antrenörü çok da tatlış tipler videoları bana çok samimi geliyor. Sayfalarında bir sürüüüü farklı tür video var. Benim kullanmayı en sevdiklerim bunların 5 günlük serileri. 1 saate yakın süren 5 farklı videoyla 1 haftada yapılması gereken herşeyi yapmış oluyorsunuz. 1 saat vakit ayıramayacaklar için bir de 30 ar dakikalık versiyonunu da yapmışlar o da buradan. Diyorsanız önemli bir gün yaklaşıyor ben de şöyle beni güzelce zorlayacak videolar istiyorum. Fitness Blender'ın 1000 kcal lik videolarına göz atabilirsiniz.



          Yakın zamanda keşfettiğim başka bir youtuber da Lucy Wyndham. Bu hatunun videoları kısacık kısacık. Ay ne kadar etkili olur ki dediğim 4 dk.lık videonun ertesi günü totoşumdaki ağrı ağzımın payını pek güzel verdi. Fazla zamanınız ya da enerjiniz yoksa günü hiç egzersiz yapmadan geçirmektense, bu kısa videolar güzel bir alternatif diye düşünüyorum.



         Daha önceki zayıflama yazımda  bahsettiğim blogilates videoları da hala sevdiğim egzersiz çeşitleri arasında.



         Bir de son olarak benim içimde hep bir yoga merakı olmuştur. Pek hakkıyla yönelemedim henüz o konuya ama ucundan kıyısından yoga yapmış olmaya başlamak için iyi bir youtuber keşfettim. yoga with adriene 'in birçok farklı amaca yönelik yoga videoları var. Şu sıralar da 30 günlük yoga kampı video serisi devam ediyor.




        Spor yapmayı planlayıp erteleyenlere sesleniyorum. Lütfen gözünüzde büyütüp kendinize bahaneler yaratmayın. Düzenli egzersiz yaptığım zamanlarda kendimi çok daha dinç, enerjik, mutlu hissediyorum. İnsan ilişkilerime bile yansıyor. İhmal ettiğim zamanlarda ise (mesela şu sıralar) hantallaşıyorum, vücudum daha ağır gibi geliyor.

         Sizin takip edip yararını gördüğünüz bir egzersiz rutini varsa tavsiyeleriniz beni mutlu eder :) Sevgiler...
             

20 Ocak 2016 Çarşamba

Ne izledim- Nadide Hayat

 


Youtube'da alakasiz bir video izlerken reklam olarak girmisti filmin fragmani. Sevimli bir fragman yapmislar sonuna kadar izletti kendini. Zaten Demet Akbağ ve Yetkin Dikinciler'in basrollerini paylasmasi ilgimi çekti bir de yönetmenin de Çağan Irmak olduğunu öğrenince dedim ben bu filmi izlerim.
     18 aralikta vizyona girdiği gün annemle izledik filmi. Hala bazi yerlerde vizyondayken blogda bahsediyim istedim.
      Filmde Demet Akbağ, eşini henüz kaybetmiş orta yaşta bir kadini canlandirmis. Çoluk çocuk, torun, eşinin gölgesi derken hayatta pek ben ne istiyorum diye düşünme fırsatı olmamış. Eşinin ölümüyle bir boşluk duygusuna kapılıyor önce. Toplumun kendi yaşındaki bir kadına yüklediği köşesinde oturup bayramlarda çocuklarının yolunu gözleme rolü pek cazip gelmiyor. Birkaç farkli aktivite deneyip hobi sahibi olmaya çalışsa da aradığını bulamıyor. En sonunda evlendiği için yarım bıraktığı su ürünleri fakültesine dönmeye karar veriyor.
      Okulda çocuklarindan bile daha genç "sinif arkadaslari"yla uyum surecinin epey sancili olduğunu tahmin edersiniz. Zincirleme yanlis anlasilmalar sonucu kendini 2 tane Caretta Carettanin yerini tespit etmek uzere yola cikan arastirma gemisinde buluyor. Boylece de yolu karizmatik ama biraz huysuz kaptanimizla (Yetkin Dikinciler) kesişmiş oluyor. Kaptanla sürtüşmeli başlayan ilişkileri, birbirlerinin hassas yönlerini farketmeleriyle boyut değiştiriyor. Bu yolculuk da Nadide hanim için ne istediğini keşfetme yolculuğuna dönüşüyor.
        Nadide  Hayat insanda derin izler bırakan bir bàş yapıt filan diyemem tabii. Ama keyifli zaman gecirtecek, bolca gülümseyerek izleyebilceğiniz bir film isterseniz tavsiye edilir :) Bir sonraki yazida görüşmek üzere! Sevgiler...